29 Aralık 2014 Pazartesi

nardugan


Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı,
 çok eski Türklerin "yeniden doğuş" bayramıdır.
Türklerin, tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, 
yeryüzünün tam ortasında bir AKÇAM ağacı bulunuyor.


Buna hayat ağacı diyorlar.


 Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.


Türklerde güneş çok önemli.
 İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.
İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle AKÇAM ağacı altında kutluyorlar.


Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.


Bayramın adı NARDUGAN
(nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar.
Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.


Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş.


Akçam ağacı yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş.
Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok.


"Doğum, Güneşin yeniden doğuşu"
SümerologMuazzez İlmiye ÇIĞ


yeni yıl yeni umutlara açık 
isterim ki  dileklerimiz gerçek olsun:)


mutlu yıllar

çok sevgiler

:)









25 Aralık 2014 Perşembe

2014'ün son fırınlaması



karşınızda günün güzeli:)
limonlu cevizli kek


3yumurta
1 bardak süt
1 bardak sıvı yağ
1 bardak şeker
1 limonun rendelenmiş kabuğu
1 kase kadar iri kıyılmış ceviz
1 kabartma tozu
1 vanilya
2,5 bardak kadar un
püf:oda sıcaklığında olmalı yoksa kek kabarmaz


diğer püf noktaları;
yumurtalar yüksek devirde çırpılır,
şeker ilave edilip neredeyse beyazlayana kadar 
yüksek devirde çırpmaya devam edilir,
devir düşürülür,süt,yağ ilave edilir,
kabartma tozu,vanilya,un birlikte elenir,
karışıma eklenir,mutlaka yavaş devirde ve kısa sürede
(un eklenince mikser ile uzun uzun çırpılmayacak)
limon kabuğu,ceviz eklenip şöyle bir çevrilip yağlanmış,unlanmış kek kalıbına alınır.
önceden ısıtılmış 175 derece fırında 
40-45 dakika ikamet eder:)
not:çakır'sız olmaz:))


ne güzel bişey;
sevdiklerin için sevdiği şeyleri yapabilmek:)


önce ben tadına bakıp bayıldım:))
bi kısım kayınpedere,bi kısım babaya:))


afiyet olsun
:)
ağız tadı bozulmasın,mis gibi haftasonu olsun:)
çok sevgiler
:)

22 Aralık 2014 Pazartesi

sayfanın arkasında



eşime okuması için kitap ararken kütüphanemizde ;
gözgöze geldim yeniden:)
çoğumuzu çok etkileyen o adamın hayatından, 
çok başka bir bölüm;evlilik,ev yaşamı vb.


işte karşınızda!


ara güler ve perihan sarıöz;
fotoğraf sanatçısı ve yönetmen 
rahmetli şahin kaygun'un objektifinden.


kitabın yazarı perihan sarıöz
ara güler'in objektifinden.
ara güler albümü(lütfen tıklayın)


biografi okumayı seven biri olarak, 
yazarının kim olduğunu bilmeden aldığım 
bu kitap benim için kıymetli,
nisan 2000'de ilk basımını almış okumuşum:)
14 yılı aşmış,
sayfaları karıştırırken yine aynı hevesle okuyacağımı anladım:)
bi heyecan paylaşmak istedim sizinle:)


ekşi sözlükte yazar için;
'hayatını üçe ayıran kadın' denmiş:)


belki hatırlarsınız:) doğumgünü pastamı(tıklayın lütfen)
:) bazıları gün yüzüne çıktılar:)


lale nergis şimdilik naz'da:)
beyaz sümbüllerim ve şakayıklarım selamladı balkonumu:)


yaşam zor olabilirmiş:)
en iyisi güzel uğraşılarla doldurmak hayatı,
kitapda okunur,resimde yapılır,çiçekde ekilir:)
sevgi sözcükleri de söylenir:)
mis gibi bi hafta diliyorum:)
çok sevgiler
:)

20 Aralık 2014 Cumartesi

3+1=!


pazar için ya da babam için!


canım değişik bişeyler pişirmek istedi:)
böyle durumlarda etrafa mis gibi kokusu  yayılan,
ikram edilen herkesi de mutlu eden şey,
benim için kek'dir:)


size 3+1'lik tarif  veriyorum:))


3 yumurta
1 çay bardağı tahin 
1 çay bardağı pekmez
1 çay bardağı şeker    
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı iri dövülmüş ceviz
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
6 kaşık un


klasik sırayla karışılmış,bu sonuca ulaşılmış
:)


tereyağ ile yağlanmış,üzerine susam serpilmiş:) 
ver fırına!


sonuç;
memnun edici:))


çakır mevzuya girmeden olur mu?


huyum kurusun!
bişey pişirince tadını öyle çok merak ediyorum ki,anlatamam!
zor bekliyorum zamanının gelmesini!
kek için de bekleme süresi benim için zor ki ne zor!
bilirsiniz,ılınmadan kabından asla çıkmaz,
zorlarsanız parça pinçik olur:(


oktay usta(tıkla tarif burada)
 yapmış,fotoğraflamış,gördüm beğendim yaptım beğendim:)
pişen susamlar başka görüntüde:)
 sanırım fotoğraf için başka teknik kullanılmış?


bu yayını pazartesi yayınlamak üzere hazırlamıştım,
keki babam için pişirmiştim,
yarın sabah yeniden yapacağım o'nun için,
'şükrü amcam için'
kayınpederimin can arkadaşı şükrü amca'yı kaybettik:(
ruhun şad olsun mekanın cennet olsun şükrü amcam:)
demek ki böyle de olacakmış!

bu hüznü
siz de bilirsiniz
anlat deseniz 
anlatamam..
enine  boyuna
yaşarım ancak
Turgut Uyar





18 Aralık 2014 Perşembe

ısıt beni!



bu üçlü yeraltından çıktı,
içimizi ısıtıp,bizi mutlu etsin diye:)


işin sırrı,
en sertinden başlayarak minik küp şeklinde doğramak!
suyu ocağa koy,havuçları minnak küp doğra,
hop tencereye,
ardından aynı işlem kerevize uygulanmalı,
lütfen,patates de nasibini alsın:)


1 çorba kaşığı unu tavaya koyup kavuralım:)
(yağ koymak yok!cısss!)
rengi değişecek,kokusu misleşecek:)
kuru olarak hemen kaseye alalım,
üzerine soğuk su ekleyerek,pürüzsüz olana kadar çırpalım:))


kasenin içeriğini kaynamakta olan çorba adayına ekleyelim:)
tıkırdar tıkırdamaz,arpa şehriyeyi de:)
tüm eklemeler bittiğine göre sıra tuzda:)


çorba pişti mi?
o zaman sosu hazırlayalım;
tereyağ eritip içine pul biberi şöyle bi dönsün,
ardından nane tatsız kalmasın:)
bu güzellik tencereye aktarılsın:)


çorbamız hazır:)
afiyet sağlık olsun:)
hasta olanlar iyileşiversin:)
kayınvalidemi de unutmadım,bi koşu çıkarıverdim üstkata:))


emekleriniz kıymetini kaybetmesin emi!

not:
sevgili bloger arkadaşımız ilknur akpınar'ın çekilişi var,
lütfen isme tıklayın,teşekkürler

ikinci not:
bloger arkadaşımız eylullegel'in çekilişi var,
lütfen isme tıklayın,teşekkürler.
:)
çok sevgiler:)





15 Aralık 2014 Pazartesi

çalışkan hollandalı



:)
bu fotoğraf geçmiş bahar sonlarından:)
niçin şimdi paylaştım açıklayayım:)

amsterdam tatili'nden dönüşte 
bikaç paket çiçek soğanı almıştım.
her pakette 2'şer soğan olmak üzere 
4 paket glayör.


hemen nisan ayında bahçeme diktim,
haziran ayında da böyle güzelleştiler:)


geçtiğimiz yaz başı da böyle güzelleştirdiler,
hatta istanbul'a da getirdim,
kayınvalideme,arkadaşıma hediye ettim:))


haftasonu dedim ki; 
bizim glayör kızların soğanlarına bi bakayım,
hollanda'dan geldiğinden beri görüşmüyoruz:)
aman aman,bu ne çalışkanlık!
toplam 8 adet soğan iki yaz geçirip ne olmuş,
şaşkın kaldım!


peki şimdi ne yapacağım ben?


önce eski yerlerini biraz genişlettim,
soğanların irilerini grupladım:)


bu kısmı tamam:)şükür:)
ancak o kadar çok minik soğan var ki!
kimi ceviz,kimi fındık,kimi nohut büyüklüğünde!
onları ne yapacağım?


işte buna derler DIY
:))
istanbul'da kullandığım,
dibi delinen çamaşır leğenim,
oldu mu minik glayör soğanlarına yatak!
oldu:))


geçen yaz  pervane çiçeklerimle güzelleşen ekmek teknesi de aynı göreve atandı!
hadi bakalım,bekleyelim ne olacak!
:)


sebze bahçesi de boş durmamış:)


acelesi olanlar var,zambak,iris:)
sonra güzel papatyam, 
bu mevsimde de hiç yalnız bırakmaz beni:)
koko'da hemen kapımızın girişinde bekler:)


3 haftadır sarosuma gidemedim,elbette çakır'da:)
ikimiz de eve girmek istemedik,
bahçede çalıştık!
güneş de çok güzeldi:))
ama şifayı kapmışız,bi ben,bi o hapşırıyoruz:(


umutla beklenen güzellikler çalsın kapımızı 
bu hafta:))
:)
çok sevgiler