29 Temmuz 2015 Çarşamba

bir tatlı huzur almaya



kimi zaman hayat;


rüya gibi olur mu?


olabilir!


mesela; akşam biraz çakırlaşıp, 
eş'le balık  muhabbetine ortak olmuş,
ölçüp biçmeden sabah avına arkadaşlık için can atmış olabilirsin!
sabah dörtte saat çalmış,
duysan da bu disipline uymak istememiş,
tatlı uykuya devam etmek istemiş,
eş'in hadi bakalım demesiyle mecburi,    
yarı kapalı gözle:) 
04.30 itibarıyle yola düşmüş olabilirsin:)


sessizlik içinde  kayaların üstünden yürürken,
 kulağına denizin müziği,
gözüne doğanın ışığı dolmuş olabilir:)


büyülenir,
iyi ki fotoğraf makinamı almışım, 
özledikçe döner döner bakarım diyebilirsin:)


aşkla balık avlayan eşi kadraja sığdırabilirsin:)


ayrıca diğer balıkçıları da mevzuya katabilirsin:)


gündoğumunun sonunda kavuşulan levrekle
 sevinçten ne yapacağını şaşırabilirsin:)


GÜN DOĞUMU ŞİİRİ


Sen bir şeysin işte, incesin
Gün aydıransın, yüz güldüren
-İnce belli çay bardağı-
En geniş zamanlarda beraber içilen rakının
ilk yudumusun.
Ses titretensin, hayal kurduran
Uykularını kaybetmiş gözlerimi
En güzel rüyalarla uyutansın..
Bir şeysin işte sen, bir kendine benzeyen
Ay ışığı gibi serin mavi bir ışık
-Yoksul evlerinde kurulan kuzine-
Baharı selamlayan kardelenler gibisin
Koparmak en büyük günah..
Şey gibisin işte şey, tarif edemediğim
Ruh sağaltan, iç gıcıklayan
Ev yapımı şarapsın, içmelere doyulmayan
Boyacı çocukların tırnak aralarına
saklanmış umutsun, ekmek parası kadar aziz.
Heyy ! Sen, gün doğuran
Kutlu olsun gün doğumun..

bu şiiri karpuz kabuğuna yazılar yazmak isimli blog'da buldum:)
bayıldım ve paylaşmak istedim:)


güzel günler bizim olsun,
hayat şükürle dolsun,
:)
çok sevgiler
:)
















22 Temmuz 2015 Çarşamba

soğan sarımsak otur kalk


SOĞAN-SARIMSAK

Otur kalk
Ocağını yak
Keyfine bak

Acar Macar
Dolapları açar
Annesi gelince
Fırt diye kaçar
:)


bu sevimli tekerleme hepimizin çocukluğunda vardır sanırım:)
son günler tatsız tuzsuz,acılı:(
artık üzülmesek de soğan ağlatsa sadece; çocukça bi dilek mi?


eş'le bir olup bahçedeki soğanları sarımsakları,
 gün yüzüne çıkardık:)
o bel'le topraktan çıkardı,
ben güneşte birkaç gün kalacağı köşeye taşıdım.


üçgün boyunca yayıla yayıla güneşlenen soğan ve sarımsakların temizlenip derlenip toplanıp bi araya gelmesi bana kaldı.
öyle böyle değil,bahçe işi çok zor,saatlerce saplarını kesip çamurundan arındırmak için çalıştım,sonunda bitti ben ise bitab!


eş'in arzusu üzerine örgü bile yapmaya çalıştım kimini:))
sonra dizdim masanın üstüne,seyrettim:)


ne güzel bir keyif bu:)
kayınvalideme de gönderdim tabi:)
bu arada funda arkadaşımdan öğrendiğim, 
bi pratik bilgi paylaşayım isterim;
sarımsakları temizleyip,gerekiyorsa yıkayıp,kurutup 
buzdolabı poşetine koyup doğru derindondurucuya!
gerektikçe çıkar kullan,kabuklu bile!
böylelikle içi geçtiği için atılması ziyan olması imkansız!


güneşte iyice kuruyan soğanın güzelliği
:)


emek vermek de karşılığını almak da kısmet olsun:)
:)
çok sevgiler

15 Temmuz 2015 Çarşamba

dilek




Hayat, mayat diyorlar
Benim gözüm mayat'ta.
Hayatin eksiği var:
Hayat eksik hayatta.

Takınsam, kanat, manat;
Kuş, muş olsam seğirtsem.
Bomboş vatana inat,
Matan'a doğru gitsem...

Necip Fazıl Kısakürek


baktığınız gözler gülümsesin,
bayramınız kutlu olsun:)
çok sevgiler
:)







9 Temmuz 2015 Perşembe

tarafsal olarak hayat


   mutlu olduğun zamanları say,anları say,anıları koy sağına,
  güldüğün zamanları say,anları say,anıları koy sağına,
  gururla baktığın zamanları say,anları say,anıları koy sağına,
  şefkatle sarıldığın zamanları say,anları say,anıları koy sağına,
  acıların solunda,
  ağlamalar solunda,
  öfkelerin solunda,
  sıkılmış yumrukların solunda,
  arkasını dönenler solunda,
  bi bak bakalım şimdi;
  hayatın sağda mı solda mı?
  bi bak da,
  bi başına kalanlara,
  sonra yoluna git!




8 Temmuz 2015 Çarşamba

ekşimeyen yüzlere gelsin



zahmeti az lezzeti çok,her damağa da uygun nerdeyse:)
zahmetsiz kadroya gelirsek;
250 gr yağsız kıyma,
1 bardak bulgur,
1 yumurta,
1 kuru soğan
tam buğday unu,
1 bardak yoğurt,
limon,
karabiber,tuz
1 patates
1 havuç.


kurusoğan rendelenir,
kıyma,yumurta,tuz karabiber,bulgur bi güzel yoğurulur,
her biri diğerine sarılımış,karışmış olana kadar:)


uzunca düz bir tabağa unu serip,köftelerden fındık yada biraz daha büyükçe parçalar yuvarlayarak içine atıverelim.


köfteler una bulanıp beyazlaşıp toplansınlar bi araya:)


önce havuç küp doğransın,suyla kaynamaya başlasın,
patatesi de aynı uygulamaya tabi tutalım:)
havuç yumuşayınca köfteler de içine:)


terbiyesine gelirsek;
2 kaşık un,1 bardak yoğurt,damak arzusuna göre 1 yada 1/2 limon suyu bi güzel çırpılsın homojen de olabilir:)))
kaynamakta olan tencereye karıştıra karıştıra yavaşca ekleyelim:)


birkaç dakika böylece kaynasınlar,


şimdi sıra sosa geldi sonunda;
tereyağ erisin,pul biber ve nane de sıraya girsin:)


cızzz ederek tencereyi şenlendirsin:)


ister ana,ister ara olsun,
neticede afiyet olsun.
:)
çok sevgiler
:)